Gary Small
- Bir Psikiyatristin Gizli Defteri
Psikoterapinin temel ilkelerinden biri insanların duygularını kelimelere dökmelerini sağlamaktır, eyleme değil. Terapide kesinlikle hediye kabul etmemek gibi genel bir kural vardır. Hastanın hediye verme dürtüsünün altında neyin yattığını araştırmamı söyledi. Ayrıca kadının mini eteğini ve dekoltesini de dert etmememi söyledi. Bunlar sadece onun aktarımının ifadeleriydi. Benimle hiçbir ilgisi yoktu. Kadının peşine düştüğü kişi aslında babasıydı.
Chuck Palahniuk
- Dövüş Kulübü
Biz televizyon izleyerek, milyonerler, sinema tanrıları, müzik yıldızları olacağımıza inanarak büyüdük ama olmayacağız. Hepimiz heba oluyoruz. Bütün bir nesil benzin pompalıyor, garsonluk yapıyor ya da beyaz yakalı köle olmuş. Reklamlar yüzünden araba ve kıyafet peşindeyiz. Nefret ettiğimiz işlerde çalışıyor, gereksiz şeyler alıyoruz. Bizler tarihin ortanca çocuklarıyız. Bir amacımız ya da yerimiz yok, ne büyük savaşı yaşadık ne de büyük buhranı.
Robert Jordan
- Zaman Çarkı - Dünyanın Gözü
Ve gölge toprağın üzerine düştü ve Dünya taştan taşa yaralandı. Okyanuslar kaçtı, dağlar yutuldu, uluslar dünyanın sekiz köşesine dağıldı. Ay kan, güneş kül gibiydi. Denizler kaynadı ve canlılar ölülere imrenir oldu. Her şey parçalandı, anılar dışında her şey unutuldu ve diğerlerinden öte bir anı kaldı, gölgeyi ve dünyanın kırılışını getiren adamın anısı. Ve ona Ejder dediler.
Baloncuk
- Kedi Günceleri
Bugün olağanüstü bir yer keşfettim. Adına pencere diyeceğim çünkü ismi bana öyle geldi. Tam pencere gibi, aslında bir pencere veya pencereye benzeyen bir şey. Orada kaloriferin üstüne tırmandıktan sonra çıktım. Önce yatağa sonra kalorifere sonra ise pencereye. Oraya çıktığımda durduğum yer bir mermerdi. Bunu da yeni keşfettim, adına mermer diyeceğim. Gördüğüm manzara gerçekten muazzamdı. Gerçekten hayran kaldım. İlk başta düşecek gibi oldum ama sonra çabucak alıştım. Çünkü ben bir kediyim.
Oğuz Atay
- Tutunamayanlar
Geçer sanırsın ama geçmez. Daha az akla gelmeye başlar, alışıyorum galiba dersin. Arkadaşlardan biri görmüştür onu biriyle bir yerde bir şeyler içerken... Boğazın kurur, yutkunamazsın ama geçmez... Geçer sanırsın ama geçmez. Telefonun ekranında duvar kağıdı değildir artık, kendinden bile sakladığın bir fotoğrafını görürsün aklındaki galeride. Gözüne çarpar, hatırlatır. Vurur, geçmez. Rehberden adını silmişsindir, numara aklından geçip gitmez. Geçer sanırsın ama geçmez.
Oğuz Atay
- Tutunamayanlar
En kötüsü, hayır demeyi öğrenemedim. Yemeğe kal, dediler; kaldım. Oysa, kalınmaz. Onlar biraz ısrar ederler; sen biraz nazlanırsın. Sonunda kalkıp gidilir. Her söylenileni ciddiye almak yok mu, şu sözünün eri olmak yok mu; bitirdi, yıktı beni.
İskender Pala
- Efsane
Yüce tanrım! Ya ona azıcık merhamet ver, ya bana çokça dayanma gücü. Ya bendeki sevginin birazını ona ver; ya ondaki vurdumduymazlığın birazını bana. Tanrım! Ya onu bana ver, ya beni ona...
Oğuz Atay
- Tutunamayanlar
Şu anda, sana güzel bir söz söyleyebilmek için, on bin kitap okumuş olmayı isterdim, dedi. Gene de az gelişmiş bir cümle söylemeden içim rahat etmeyecek. Seni tanıdığıma çok sevindim kendi çapımda...
Halide Edip Adıvar
- Kalp Ağrısı
Kuzey denizinde büyük balıkları fıçılara koyarlar. Uzun müddet fıçılar içinde kalan balıklara bir nevi sıkıntı, tazeliğini, lezzetini kaybettiren ölüme yakın bir hal gelir. Bu vaziyetten kurtarmak için fıçılarda kedi balığı denilen küçük balıklar bulundururlar, bu küçük balıklar o kadar sürekli büyük balıkları rahatsız ederler ki büyük balıklar da daimi tahrik altında taze ve canlı kalırlar. Hayatta her istediğini elde eden insanlar, bu fıçıdaki balıklar gibi pörsür, hayat tazeliğini kaybeder.
Irvin D. Yalom
- Nietzsche Ağladığında
Ben filozofluğu sizin için yaptığımı iddia etmiyorum. Oysa siz doktor, sizi motive eden şeyin bana hizmet etmek, benim acımı dindirmek olduğunu söylüyorsunuz. Bunların insan motivasyonuyla uzaktan yakından ilgisi yok.
Sabahattin Ali
- Kürk Mantolu Madonna
İnsanlar birbirlerini tanımanın ne kadar güç olduğunu bildikleri için bu zahmetli işe teşebbüs etmektense körler gibi rastgele dolaşmayı ve ancak çarpıştıkça birbirlerinin mevcudiyetinden haberdar olmayı tercih ediyor.
Robert Jordan
- Zaman Çarkı - 1: Dünyanın Gözü
O kadar da büyük bir aptal değilim, evlat. Aptallar bile erkeklerle kadınların zaman zaman farklı düşündüklerini bilir, ama en büyük fark şudur. Erkekler unutur, ama asla affetmez; kadınlar affeder, ama asla unutmaz.
Aziz Nesin
Korku, en beşeri duygudur. Benim iktidarlara başkaldırışımı görenlerden kimi beni korkusuz insan sandılar. Oysa ben korkarım. Ne var ki, bende, başkalarına yararlı olacaksa, doğru bildiğimi, inandığımı söylemek, açıklamak duygusu, korku duygusuna her zaman üstün gelmiştir. Korkarım, yine söylerim.
Cahit Arf
Bilim insanı adayı olan bu çocuklar hiçbir zaman kendilerine öğretilenleri sorgusuz sualsiz ezberlemezler ve doğruluğuna kayıtsız şartsız inanmazlar, çünkü biz bile öğrettiğimiz şeylerin doğruluğundan şüphe etmekteyiz.
Yılmaz Güney
Kavgayı bir yaprağın üzerine yazmak isterdim sonbahar gelsin yaprak dökülsün diye. Öfkeyi bir bulutun üzerine yazmak isterdim yağmur yağsın bulut yok olsun diye. Nefreti karların üzerine yazmak isterdim güneş açsın karlar erisin diye. Ve dostluğu ve sevgiyi yeni doğmuş tüm bebeklerin yüreğine yazmak isterdim onlarla birlikte büyüsün bütün dünyayı sarsın diye...
Oğuz Atay
- Yeniden Başlamak
Her şeye yeniden başlamak mümkün değildi. İstesem de mümkün değildi. Nerede kaldığımı unuttuğuma göre, baştan başlamak için de birtakım yetenekler gerekliydi; daha talihli doğmuş olmak gerekliydi mesela.
Cesare Pavese
- Vermek
Hayatın alaycı yasalarından biri de şudur: Sevilen kimse, veren değil, alan insandır. Sevilen kimse vermez, çünkü seven verir. Bu da anlaşılmayacak bir şey değildir; çünkü vermek almak kadar kolay unutulmayan bir zevktir; kendisine bir şey verdiğimiz insan bizim için gerekli, yani sevdiğimiz bir insan olur. Vermek bir tutku, neredeyse bir kusurdur. Kendisine bir şeyler verebileceğimiz bir insan olması gerekli.
Ahmet Altan
- Yazı
Çocukken, kendime ait küçücük bir denizaltım olmasını isterdim, binip derinlere, kalabalıklardan uzaklara gidebileceğim, beni insanlardan ve hayattan saklayacak, zırhıyla beni kucaklayıp koruyacak bir denizaltı. Sonra yazıyı keşfettim, yazılardan bir denizaltı yapılabileceğini.
Erich Fromm
- Mutsuz
Her insan mutlu olamaz... Çünkü; gereğinden fazla özler dünü, hak ettiğinden fazla düşünür yarını; ve hiç hak etmediği kadar bilinçsizce yaşar bugünü. Her insan mutlu olamaz. Çünkü; gereğinden fazla özler hayatından çıkanları. Hak ettiğinden daha büyük umutla bekler hayatına girecekleri ve asla göremez yanı başındakileri.
Sabahattin Ali
- Devam
Mini mini kafalarımızı ukalaca kitaplar, birbirinden çürük bilgiler, neticesi olmayan hesaplar ve Allah kahretsin, karmakarışık menfaat düşünceleri dolduruyor... Buna rağmen burnumuzu kaldırmadan bozuk kaldırımlarda yürüyüp gitmekte devam ediyoruz.