Viktor E. Frankl
- Duyulmayan Anlam Çığlığı
Mezara hiçbir şey götüremeyeceğimiz doğrudur ama ölüm anında tamamladığımız yaşamımızın bütünlüğü, mezarın dışındadır ve dışında kalır; ve geçmişe gitmesine rağmen değil, geçmişe gittiği için öyle kalır. Unuttuğumuz, bilincimizden kaçan şey bile dünyadan silinmez; geçmişin bir parçası olur ve dünyanın bir parçası olarak kalır.
Viktor E. Frankl
- Duyulmayan Anlam Çığlığı
Sevgi dolu, yumuşak bir el bizi okşayarak bile uyandırsa, elin yumuşaklığını fark etmeyiz. Sadece, rüyalarımızın dünyasına zorla giren, rüyalarımızı bitirmeye çalışan bir şey algılarız. Aynı şekilde ölüm de çoğunlukla ürkütücü gözükür ve ne kadar iyi bir amacı olduğunu pek düşünmeyiz.
Viktor E. Frankl
- Duyulmayan Anlam Çığlığı
Bir şey yaratarak, bir iş yaparak ya da bir şey yaşayarak veya birisiyle karşılaşarak anlam bulmaya alışkın olduğumuz açık. Ama umutsuz bir durumun kurbanı olduğumuz, değiştirilemeyecek bir kaderle yüz yüze geldiğimiz zaman bile yaşamda bir anlam bulabileceğimizi asla unutmamamız gerekir.
Viktor E. Frankl
- Duyulmayan Anlam Çığlığı
Yaşam günbegün bize sorular sorar, bizi sorgular ve cevap vermemiz gerekir. Yaşamın, yaşam boyu süren bir soru-cevap dönemi olduğunu söylemek isterim. Cevaplara gelince, sadece kendi yaşamımız için cevap verebileceğimizi söylemekten hiç yorulmadım. Yaşama cevap vermek, kendi yaşamımızdan sorumlu olmak anlamına gelir.
Viktor E. Frankl
- Duyulmayan Anlam Çığlığı
Geleceğin bir hiç olduğunu, geçmişin de hiç olduğunu, insanın hiçlikten geldiğini, varlığa büründüğünü ve hiçlik tehdidi altında olduğunu söyleyebiliriz.
Viktor E. Frankl
- Duyulmayan Anlam Çığlığı
Bugün psikiyatriste gitmelerinin nedeni boşunalık duygularıdır. Onları, kliniklerimize ve bürolarımıza çeken şey varoluşsal engellenmedir, varoluşsal vakumdur.
Viktor E. Frankl
- Duyulmayan Anlam Çığlığı
"Kişi, yaşamın anlamını veya değerini sorguladığı an, hastadır." Ama ben, yaşamın anlamını merak eden bir insanın ruh hastalığını dışavurmaktan çok, insanlığını kanıtladığına inanıyorum. Yaşamda anlam arayışına yönelmek için nevrotik olması gerekmez, ama gerçekten de insan olması gerekir.
Viktor E. Frankl
- Duyulmayan Anlam Çığlığı
Bilimle tanımlanan dünyada anlam eksiktir. Ama bu, dünyanın anlamdan yoksun olduğu anlamına değil, bilimlerin çoğunun bu anlama karşı kör olduğu anlamına gelir. Anlam, birçok bilim tarafından skotomize edilir (köreltilir).
Aslı Erdoğan
- Kabuk Adam
Hayatın bizlere verip verebileceği tek ödül, tek armağan, sevgi dolu bir insandır ve biz böyle bir insanı, ilk fırsatta katlederiz. Sonra da, ömür boyu, bu asla bağışlanmayan günahın lanetini sırtımızda taşırız.
Fyodor Mihayloviç Dostoyevski
- Yeraltından Notlar
Etrafınıza şöyle bir göz gezdiriniz! Gerçek hayat denilen şeyin ne olduğunu, nerede olduğunu bilmiyoruz bile! Kitaplarımızı, hayallerimizi elimizden alsalar, öylece ortada kalakalacağız.
Stefan Zweig
- Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu
Bir erkeğe göre, bir kızın, bir kadının yüzü alışılmamış derecede değişkendir çünkü bu yüz bazen bir tutkunun, bazen bir çocukluğun, bazense bezginliğin aynasıdır.
Stefan Zweig
- Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu
Kadınlar genel olarak, içlerindeki kendini o adama teslim etme arzusu ne kadar yakıcı olursa olsun buna hazır olduğunu inkar etme, ürktüğünü gösterme ya da ricalar, yalanlar, yeminler ve vaatlerle önce sakinleştirilmesi gereken bir öfke gösterisi yapma alışkanlığındadırlar.
Franz Kafka
- Milena'ya Mektuplar
Milena, bana göre sen bir kadın değilsin. Sen küçük bir kızsın, senin içinde masum bir küçük kızdan başka bir şey yok ve senin gibi küçük bir kızın elini kirli, titreyen, pençe gibi, berbat, güvenilmez ve soğuk elimle hiç tutamam.
Stefan Zweig
- Stefan Zweig - Seçme Eserleri
Kilisenin bahçesine fırlattığım banknotu yaşlı bir kadın aldı ve bana hep dua edeceğini söyledi. O kadınla karşılaştıktan sonra, attığım paraları bulan ihtiyaç sahiplerinin kendisine ne çok iyi dilekte bulunacağını düşünerek kendi kendime sevindim.
Hasan Ali Toptaş
- Heba
Ölülerin arkasından konuşulmaz biliyorsun çünkü bir ölünün sessizliği, yeryüzünde yapılan konuşmaların topundan daha fazla ve daha derin bir şeydir...
Mark Manson
- Ustalık Gerektiren Kafaya Takmama Sanatı
Hepimiz korkunun güdümündeyiz ve bir şeyi gereğinden çok fazla kafaya takarız çünkü bir şeyi kafaya takmak aklımızı gerçeklikten ve kendi ölümümüzün kaçınılmazlığından uzaklaştırabilen tek şeydir. Ve gerçekten hiçbir şeye aldırmamak kendi varlığımızın süreksizliğini bir anlamda spiritüel olarak kucaklamak anlamına gelir.
Ahmet Ümit
- Kukla
Sen bitmişsin. Senin duyguların dumura uğramış, artık seni hiçbir şey heyecanlandıramaz, hiçbir şey sevindiremez, artık sen gerçek anlamda kimseyi sevemezsin.
Ahmet Batman
- Sabah Uykum
Yanıma gelemediğin zamanlarda rüyama beklerim. Ben alışkınım beklemeye ve yokluğuna... Belki uykuyu sırf senin yüzünden seviyorum, bir gece daha rüyama gelirsin diye bekliyorum. Saati kurmuyorum, olur ya tam sen geldiğinde uyandırır beni, üzülürüm. Uyandığımda ayrı, uyuduğumda ayrı severim seni.
Frank Herbert
- Dune
Dük aslında iki ayrı insan. Birini çok seviyorum. Çekici, esprili, nazik, sevecen; bir kadının isteyebileceği her şey. Ama diğer adam... soğuk, katı yürekli, müşkülpesent ve bencil; bir kış rüzgarı kadar sert ve zalim...
Nazan Bekiroğlu
- Lâ: Sonsuzluk Hecesi
İyilik hem olmaktır hem olduğunda kalmaktır, direnmektir, yoldan çıkmamaktır, yani bir bakıma da olmamaktır, onun için bu zorlu yolda iyilik, ona sadık kalmayı göze alanlar için gerçek bir savaştır.