Ayfer Tunç
- Aziz Bey Hadisesi
Her şeyi, herkesi kaybetmişti. Bütün bu kayıplar arasında en acısının Vuslat olduğunu hissetti. Bu boşluğu doldurabilecek hiçbir şey yoktu. Oysa Vuslat'ı hep bir gölge, loş bir ışık, duvarların renginde kaybolan bir eşya gibi görmüştü. Ortadan kaybolsa da yokluğu anlaşılmayacak kadar sıradan bir eşya. Sevmek için zaman bulamamış, daha doğrusu hiç aramamıştı.
Sabahattin Ali
- Kürk Mantolu Madonna
Kendilerini daima bir avcı, bizi zavallı birer av olarak düşünmekten asla vazgeçmiyorlar. Bizim vazifemiz sadece tabi olmak, itaat etmek istenilen şeyleri vermek. Biz istemeyiz, kendiliğinden bir şey veremeyiz. Ben bu ahmakça ve küstahça erkek gururundan tiksiniyorum. Anlıyor musunuz?
Umberto Eco
- Gülün Adı
Tüm farklılıklar unutulacak; yalın temelin içinde olacağım, hiçbir değişkenliğin görülmediği suskun çölde; hiç kimsenin kendini tam yerinde hissetmeyeceği gizlilik içinde. Ne işin ne de düşün bulunduğu, suskun, içinde kimsenin oturmadığı suskun tanrısallığın içine dalacağım.
Alfred Adler
- Okulda Güç Eğitilebilir Çocuklar
Eğitimde ana amaç, çocukta da toplum idealine varma eğilimini uyandırmaktır. Ancak böyle yapıldığı zamandır ki, çocuğun güç eğitilebilirliği, nevroza, intihara, alkolizme, cinsel sapıklıklara, suç kapsamına giren eylemlere götürecek eğri yolları izlemesi önlenebilir.
J. K. Rowling (Robert Galbraith)
- Boş Koltuk
Karanlık labirentlerde yolculuk etmek, kendi içinde pusuya yatmış tuhaflıkla boğuşmak istiyordu. Sofuluğun ardındaki iki yüzlülüğü ifşa etmek istiyordu. Tabuları yıkmak, kahrolası kalpleri sıkarak içteki bilgeliği dışarı çıkarmak istiyordu. Ahlak üstü bir zarafete ulaşmak ve vaftizliğini bozup cehalete ve sadeliğe erişmek istiyordu.
Sabahattin Ali
- Kürk Mantolu Madonna
O beni birdenbire sessiz ve karanlık dünyamdan ayırmış, ışığa ve sahiden yaşamaya götürmüştü. Bir ruhum bulunduğunu ancak o zaman fark etmiştim. Şimdi, geldiği kadar sebepsiz ve ani, çekilip gidiyordu.
Hasan Ali Toptaş
- Kuşlar Yasına Gider
Yeryüzünün bu saatinde iyi olmak mümkün mü, bok gibiyim anne, hatta boktan bile beterim diyemedim tabii ona; güçlü görünmeye çalıştıkça zayıflayan kuru bir sesle, iyiyim anne, iyiyim, siz nasılsınız, dedim.
Honore de Balzac
- Vadideki Zambak
Tutkular birçokları için kurumuş kıyılar arasında akıp giden lav selleri olsa bile, aşılmaz güçlüklerle bastırılan tutkunun volkan kraterini arı sularla doldurduğu ruhlar yok mudur?
Frank Herbert
- Dune
İnsanları motive etmek, kendi isteklerin doğrultusunda zorlamak, insanlığa karşı alaycı bir tavır takınmana neden olur. Bu tavır, dokunduğu her şeyi aşağılar...
Mehmet Rauf
- Ferda-yı Garam
Aşk, insanların mutluluğunu sağlamaya kefil midir sanıyorsunuz. Bütün bize duygu inceliklerini veren, bütün bu hayatımızı zehir gibi acılaştıran, aşktan başka nedir, söyler misiniz. Her türlü eylemlere yabancı olan genç kalpler, acı çekmeye aşktan başlıyorlar. Sonra kalplerinde öyle girdaplar açılıyor ki bakmak dehşet verir. Oysa aşk insanı oraya ne zorbalıkla atıyor.
Sabahattin Ali
- Kamyon
Hiçbirisi bu korkusunu ötekine söylemeye cesaret edemiyordu. Kim bilir, belki öbürünüz yanlış anlayacağından çekiniyordu. Çünkü içten duyulan şeyler hep yanlış anlaşılır.
Oğuz Atay
- Tutunamayanlar
Geç kalıyoruz diye çırpınıyor. Biz burada kitaplar ve içkiler ortasında yatarken bilmediğimiz sokaklarda, içini göremediğimiz evlerde, tanımadığımız insanlar kim bilir neler hazırlıyorlar.
Olga Tokarczuk
- Sür Pulluğunu Ölülerin Kemikleri Üzerinde
Ölüm kapıda diye düşünmüştüm. Ama zaten ölüm her zaman kapımızdaydı, gündüz ve gecenin her saatinde, demiştim kendi soruma cevaben. Çünkü en iyi sohbetler kendinizle yaptığınızdır. En azından bir yanlış anlaşılma olmaz.
Stefan Zweig
- Karmaşık Duygular
Ve kızın kendi gücüne teslim olup inlediğini duyduğunda ilk kez, dünkü ve geçen günkü gibi onun kaprislerine oyuncak olmak yerine ona sahip olduğunu anlıyor; içini birden, kendisine yüzlerce saat çektirdiği eziyetin karşılığında ona eziyet etme arzusu dolduruyor, kibrinden ve bu akşam herkesin önünde sarf ettiği küçük düşürücü sözlerden dolayı, sürdürdüğü ikiyüzlü yaşamdan dolayı ona dersini vermek istiyor.
Emile Zola
- Yaşama Sevinci
Daha doğrusu, sürekli ölümle uğraşması, her geçen gün yaşama hazzını ve gücünü yok ediyordu. Yeniden o eski -neye yarar-ına savrulmuştu. Nihai düşüş hemen yarın, belki de bugün, bir saat sonra insanı bekliyorsa durmadan sağa sola seğirtmek, şu ya da bu şeye tutkuyla bağlanmak neye yarardı? Sonunda her şey boştu.
REfik Akten
- Masumiyet Mahzeni
Yüzündeki çizgileri tanısa da ruhundaki çizgilerin derinliği hakkında bir şey bilmediğini anladı. Tıpkı ruhundaki bu çizgilerin nasıl kapanacağını bilmediği gibi...
Olga Tokarczuk
- Sür Pulluğunu Ölülerin Kemikleri Üzerinde
Bazen sanki birçok insan için geniş ve ferah olan bir mezarın içinde yaşıyormuşuz gibi hissederim... Hapishane dışarıda değildi, her birimizin içindeydi. Belki de onsuz nasıl yaşanacağını bilmiyorduk.
Sabahattin Ali
- Canım Aliye, Ruhum Filiz
Şunu esas olarak kabul etmeliyiz ki insanların hemen ekserisi yalnız kendilerini düşünürler. Dünyadaki bütün felaketlerin, uygunsuzlukların, bayağılıkların sebebi işte bu her şeyden evvel kendini düşünmek illetidir.
Maksim Gorki
- Benim Üniversitelerim
Çevremdeki her şeyden sıkıntı akıyor ve bu sıkıntı, bir yerlere kaçıp gitme, yeterince güçlü olmayan, cılız bir gizlenme arzusu yaratarak ruhumu zehirliyordu.
Emile Zola
- Yaşama Sevinci
Sonsuza dek sürmediği için, bir kandırmaca sayıyordu yaşamı. İnsan, ömrünün yarısını mutluluğu düşünmekle, ikinci yarısınıysa pişman olup titremekle geçirmiyor muydu?