תגובות אחרונות

Anonymous
changed eve to even

Some Disney Princess
I swear, didn't that happen to the Mongolian Empire lol

Satan
NO. JUST NO. WHY. WHY DID YOU HAVE TO REMIND ME OF THIS ABSOLUTE TORTURE

Kawish
Friday is my favourite day of the week too! Like you get to do something …

Eric Cantona
Hey nice quote man!

עוד

ציטוטים

הוסף ציטוט חדש

ציטוטים אחרונים - הציטוטים הטובים ביותר - הציטוטים הגרועים ביותר -

Stefan Zweig - Satranç
Hiçbir şey yapılmadı bize yalnızca mükemmel bir hiçliğin ortasına koydular, çünkü malum dünya üzerinde hiçbir şey insan ruhuna hiçlik kadar baskı yapamaz.

Patrick Süskind - Kontrbas
Çünkü müzik insani bir şeydir. Politikanın, dünyada olup bitenin ötesinde bir şey. Bütün insanlığa özgü bir şey diyebilirim, insan ruhunu ve insan beynini oluşturan bir temel unsur. Ve müzik her zaman olacaktır.

Osamu Dazai - İnsanlığımı Yitirirken
Kadınlardan gelen aşk mektuplarıyla banyo suyu ısıtan bir adam varmış. Aa, şu işe bak, kesin sensindir o. Süt ısıtıp içtiğim olmuştu. Gurur duyarım, iç...

Osamu Dazai - İnsanlığımı Yitirirken
Tam unutmak üzereyken cehennem kuşu kanatlarını çırparak gelmiş, belleğimdeki yarayı gagasıyla kavlatmıştı. Kendimi bile ürpertecek kadar korkunç bir resim çıktı ortaya. İşte bu, yüreğimin derinliklerinde saklamayı sürdürdüğüm özümdü.

Osamu Dazai - İnsanlığımı Yitirirken
İnsanlar bana kötü bir şeyler söylediğinde, tamamen feci bir yanlış anlaşılmaya kapıldığımı sanar, her zaman o saldırıları sessizce kabul eder, iç dünyamda ise insanı çıldırtan bir korkuya kapılırdım.

Osamu Dazai - İnsanlığımı Yitirirken
Her şeye karşı güvenimi kaybettim, sonunda insanlara karşı sonsuz bir kuşku duymaya başladım. Bu dünyadaki her şeyle ilgili ümitlerimi, sevinçlerimi ve hayretlerimi sonsuza kadar kaybettim.

Osamu Dazai - İnsanlığımı Yitirirken
Gözyaşı çağıran şeyleri fırlat at. Bir kadeh içelim, sadece sevdiğin şeyleri getir aklına. Boşa titizlenmeyi bırak bir yana. Huzursuzluk ve korkuyla insanı titretenler, kendiliklerinden doğurdukları suç karşısında titrerler. Ölümlülerin makamına hazırlanır, kendi başlarına durmadan dert açarlar.

Osamu Dazai - İnsanlığımı Yitirirken
Her şeye karşı güvenimi kaybettim, insanlardan sonsuza dek kuşkulanmaya başladım. Dünyevi ümitlerimi, sevinçlerimi ve beklentilerimi sonsuza dek yitirdim.

Osamu Dazai - İnsanlığımı Yitirirken
Mutlu bu insanlar. Benim gibi bir aptal, ikisinin arasına girerek her şeyi mahvetmek üzere. Mutluluk... Tanrım, benim gibi birinin duasını kabul edecek olursan şayet, ömrüm boyunca bir kez olsun bana da bu mutluluğu bahşet...

Osamu Dazai - İnsanlığımı Yitirirken
Uzaklardan halüsinasyon gibi zavallı bir kız çocuğunun şarkı söyleyen cılız sesi duyuluyordu, mutsuzluk. Bu dünyada farklı farklı mutsuz insan var. Hayır her yer mutsuz insanlarla dolu desem abartmış olmam.

Osamu Dazai - İnsanlığımı Yitirirken
İstemediğim bir şeye, istemediğimi söyleyemez, istediğim şeyleri de, gizli saklı çalıyormuşum gibi acı bir tatla, sözcüklere dökemeyeceğim bir korkuyla alırdım. Yani iki şeyden birini seçmeye bile gücüm yoktu.

Osamu Dazai - İnsanlığımı Yitirirken
Kendimi bile ürpertecek kadar korkunç bir resim çıktı dışarıya. Ancak işte o benim yüreğimin derinliklerinde saklamayı sürdürdüğüm özümdü. Dışarıya karşı neşeyle gülüyor ve insanları da güldürüyordum ama aslında böylesine karanlık bir yüreğim vardı.

Osamu Dazai - İnsanlığımı Yitirirken
Topluluk halinde yaşamak asla bana göre bir şey değildi. Üstelik gençlik coşkusu, gençlik gururu gibi sözcükleri duyduğumda ürperiyordum, bir türlü o liseli ruhuna ayak uyduramadım.

Osamu Dazai - İnsanlığımı Yitirirken
Tıpkı suyun kendi yatağını kendiliğinden bulması gibi ben de materyalizmle uzlaşmıştım fakat materyalizm beni insanoğluna karşı duyduğum korkulardan kurtaramadığı için gözlerimi yeşil yapraklara açıp, sevincin umudunu hissedemiyordum.

Osamu Dazai - İnsanlığımı Yitirirken
Acaba mutlu değil miyim. Küçüklüğümden beri, gerçekten sık sık mutlu bir çocuk olduğumu söylerlerdi. Ancak kendimi sanki cehennemdeymiş gibi hisseder, bana mutlu olduğumu söyleyenler benimle karşılaştırılamayacak kadar huzurlu görünürlerdi.

Osamu Dazai - İnsanlığımı Yitirirken
Saçlarım o gece ağarmaya başladı, her şeye karşı güvenimi kaybettim, sonunda insanlara karşı sonsuz bir kuşku duymaya başladım. Bu dünyadaki her şeyle ilgili ümitlerimi, sevinçlerimi ve hayretlerimi sonsuza kadar kaybettim. Gerçekten de bu benim ömrümde belirleyici bir olaydı. Tam karşımdan, alnımın şahından vuruldum. Sonra o yaram, hangi insana yaklaşırsam yaklaşayım acı verdi.

Osamu Dazai - İnsanlığımı Yitirirken
Oyuncular için rol yapmanın en zor olduğu yer, kendi memleketlerinin tiyatrosunda hısım akrabanın hep bir arada olduğu yerdir. En usta aktör için bile yaptığı iş rol olmaktan çıkar.

Osamu Dazai - İnsanlığımı Yitirirken
Kadınlar kendine çeker ve fırlatıp atarlar, insanların olduğu yerde kendilerini aşağıdaymış, silikmiş gibi gösterir, herkes ortadan çekildiğinde sımsıkı sarmalarlar. Kadınlar ölmüş gibi derin uyurlar, belki de kadınlar uyumak için yaşıyorlardır.

Osamu Dazai - İnsanlığımı Yitirirken
Hoşlanmak, hoşlanılmak... Bu sözcükler çok rezil, dengesiz, her yanıyla ukala, nasıl ciddi bir durumda olursam olayım, orada bu sözcük aniden ortaya çıkınca, anbean depresyon kalelerim yıkılıyor, sadece bir kütle haline gelmişim gibi bir hisse kapılıyordum...

Osamu Dazai - İnsanlığımı Yitirirken
İnsanlar birbirlerini anlamıyor. Bakış açıları tamamen yanlış olduğundan eşsiz dostluklar kurdukları fikrine kapılıyor, bunun ömür boyu farkına varamayıp, karşılarındaki öldüğünde arkalarından ağlayarak dua etmiyorlar mı...